Ceza Davaları

CEZA DAVALARINA HANGİ MAHKEMELER BAKAR
Ceza davalarına bakan mahkemeler aralarındaki görev bölümleri şunlardır.
Sulh Ceza Mahkemeleri : En hafif cezaları gerektiren suçları işleyenleri yargılarlar ve kanunda gösterilen diğer işleri yaparlar. Bu mahkemelerde tek yargıç bulunur. Savcı bulunmaz.
Asliye Ceza Mahkemeleri: Ölüm, ağır hapis ve 5 seneden fazla hapis cezasını gerektiren suçları işleyenleri yargılarlar. Birisi başkan ikisi üye olmak üzere 3 yargıç bulunur. Asliye Mahkemelerinde olduğu gibi Ağır Ceza Mahkemelerinde kamu oyu adına davacı olarak savcı bulunur.
Yargıtay’ın Ceza Daireleri’nde doğrudan doğruya veya tarafların isteği üzerine yukarıda sayılan mahkemelerin verdiği kararlar yeniden gözden geçirilerek kanunlara uygunlukları araştırılır.

HUKUK DAVALARI
Ceza mahkemelerinde amaç, toplum yararına suçların cezalandırılması idi. Hukuk mahkemelerinde ise kişiler arasındaki özel anlaşmazlıklar, çekişmeli haklar çözümlenir. Böyle olunca ceza davalarının görünmesiyle hukuk davalarının görünmesi arasında farklar vardır.
HUKUK DAVALARININ GÖRÜLMESİ
Hukuk davalarının yürüyüşünü bir örnekle görelim. Ahmet, Mehmet’e üç ay sonra ödenmek üzere 200 TL borç vermiştir. Ahmet parasını istediği ve aradan da 3 ay geçtiği halde Mehmet borcunu ödememektedir. Alacağını rica ile geri alamayacağını anlayan Ahmet, mahkemeye başvurmaya karar verir. Mahkemelerde yapılması gereken işleri, iddaa ve savunmasını hukuka uygun olarak kendi kendine yapamayacağını düşünürse bir avukat tutabilir. Ahmet mahkemeye dilekçe ile başvurup verilecek kararlara haklarının korunmasını isteyecektir. Buna dava denir. Dava dilekçesinde, davacı ve davalının isim ve adresleri davaya konu olan olaylar ve mahkemeden karar altına alınması istenen husus belirtilir.
Mahkeme belirli gün ve saatte davalı ve davacıyı mahkemeye çağırır. Her iki taraf hakim önünde karşılklı olarak iddaa ve savunmalarını yaparlar. Ahmet , Mehmet’e 200TL sini borç olarak verdiğini, fakat geriye alamadığını ; Mehmet ise bunu ödediğini söylerse iddaalarının ve savunmalarını kanunun tayin ettiği sıraya ve kanunun gösterdiği delillere göre yapmak zorundadırlar.
Davacı ve Davalının haklarını ispat için kullandıkları araçlara delil denir. Başlıca deliller şunlardır.
İkrar: Davalının yargıç önünde davacının iddaasını kabul etmesidir.

Senet: Aleyhine kullandığı kimsenin imzasını taşıyan yazılı belgedir.50 Türk Lirasından yukarı alacaklar ancak senet ile ispat edilebilir. Demek ki örneğimizde Ahmet, Mehmet’e 200 TL verdiğini ancak senet ile ispat edebilecektir.
Şahit : Yargıç önünde dava konusu hakkında, gördüğünü, bildiğini söyleyen kimsedir.
Hakim, deliller tespit edildikten, karşılıklı iddia ve savunmaları dinledikten sonra kararı verir.
Kararda, haksız bulunan tarafın ne yapması, ne vermesi gerektiği gösterilir. Örneğimize göre Ahmet, Mehmet’e 200 TL verdiğini ispat etmiş fakat bunu ödediğini ispat edememişse bu parayı ödemeye mahkum edilir.
Mahkemece haksız görülen kimse, kararda belitilen hususu yerine getirmezse, karar devlet eliyle yerine getirtilir. Hukuk işlerinde verilen kararların uygulanması genel olarak İcra Daireleri yoluyla olur.
Hukuk Mahkemeleri
Hukuk mahkemelerinde gördükleri işe göre çeşitleri vardır.
Sulh Hukuk Mahkemeleri : Kanunla belirtilen belli işlere bakamayla görevlidir. Örnek olarak : Değeri 1000 TL nı geçmeyen alacak davalarına, bazı tahliye ve bazı nafaka davalarına bakarlar. Kanun gösterdiği evlenme yaşından evvel evlenmek isteyenlere izin verilip verilmeyeceğini karara bağlarlar.
Asliye Hukuk Mahkemeleri : Hukuk işlerinde asıl görevli mahkemeler, asliye hukuk mahkemeleridir. Kanunlarca başka bir mahkemenin görevine bırakılmayan her nevi ihtilafları çözmeye yetkilidirler.
Asliye Mahkemeleri arasında yapılan iş bölümüne göre ticari ihtilaflara bakan Asliye Mahkemelerine Ticaret Mahkemeleri denir .

Hukuk Daireleri’nde , sulh ve hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri’nden verilmiş kararların kanunlara aykırılık iddaaları son ve kesin olarak araştırılır.